Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

2 posters

    hilary duff

    ilker&gripin hastası
    ilker&gripin hastası
    V.I.P konuk
    V.I.P konuk


    Mesaj Sayısı : 78
    Nerden : istanbul
    Kayıt tarihi : 25/12/07

    hilary duff Empty hilary duff

    Mesaj tarafından ilker&gripin hastası C.tesi Ara. 29, 2007 4:33 pm

    Çocukluk yıllarında tabii ki balerindi...

    Gezintiye başlamak için çocukluğuna gidelim önce, küçük yaşta buğulu bakmayı öğrenebilmiş Hilary'nin. Biliyoruz, 'Küçükken' diye başlayan cümleler, 19 yaşındaki genç bir kızın hikâyesini anlatmak için tuhaf ve de komik kaçıyor, ama biyografi yazmanın da bir raconu var: Evet, küçükken Hilary, hali vakti yerinde ailelerin adam olma potansiyeline sahip her çocuğu gibi baleyle ilgiliydi. Hayata gözlerini açtığı Houston, Texas'ta ilk bale derslerini aldı ve 'BalletMet Columbus' bale topluluğuna girdi. Meşhur "Fındıkkıran" adaptasyonuyla izleyici karşısına çıktığında henüz 6 yaşındaydı, yani şimdikinden 13 yaş küçük! Kendisi için neyin doğru olacağını adeta ulvi bir kavrayışla fark etmeyi başarmış az sayıda insandan biriydi küçük Hilary. Sahne tozunu yuttuğu bu ilk adımının ardından gece annesi üstünü örterken boynuna sarılıp mutlaka oyuncu olması gerektiğini söyleyecek kadar kendinden emindi üstelik. Tabii eğitimi nedeniyle işler onun istediği kadar hızlı gitmeyecek, çocukça 'yatcaz, kalkcaz, aktris olcaz' tekerlemeleri yıllarca kafasında dolanacaktır Hilary'nin. Biraz daha büyüyüp set disiplinine adapte olabileceği yaşlara geldiğinde oyunculuk ajanslarına kaydolur ve hemen çeşitli reklam filmlerinden teklifler almaya başlar. Bir süre reklam piyasasında 'görünürlük' kazandıktan sonra, kendisi için çok önemli olduğunu düşündüğü bir adım atar ve ABD'de her daim, en az bugünün Türkiyesi kadar önemli ve de etkili olagelmiş televizyon dünyasına adımını atar. Önce 1997 yılında, o zamanlar bugünkü kadar popüler olmayan Angelina Jolie'nin de rol aldığı TV filmi "True Women"da rol alır. Bir yıl sonra da ünlü çizgi kahraman 'Sevimli Hayalet Casper'ın en iyi arkadaşı genç cadı Wendy rolüyle "Casper Meets Wendy" filminde yer alır.

    1999'da "The Soul Collector" adlı TV filminde daha ön planda yer alan Ellie karakterini canlandırmasının ardından Duff, o zamanlar farkında olmadığı, ama biz bugünden baktığımızda rahatlıkla hayatının fırsatı olduğunu söyleyebileceğimiz bir teklif alır. Disney'in yapımcılığında gerçekleştirilecek "Lizzie McGuire" dizisinde, diziye adını da veren karakteri canlandıracaktır. O dönemde tam bir kapalı kutu olan bu aile komedisi Hilary'nin canayakın performansı sayesinde kısa sürede Disney Channel'ın hit dizisi haline gelir. Hilary ünü ABD'nin dışına, okyanus ötesine taşan biri haline geldiğinde sadece 14 yaşındadır.

    Müzik serüveni başlıyor...

    "Lizzie McGuire" dizisine başladığı 2001 yılı başka bir şeyin daha başlangıcı olur genç aktris için: İlk sinema filmi deneyimini, ülkemizde "İçgüdü" adıyla izlediğimiz "Human Nature"da Tim Robbins ve Patricia Arquette gibi iki başarılı oyuncuyla birlikte yaşar. Hem de, filmde Patricia Arquette'in canlandırdığı, vücudu kıllarla kaplanan ve şehirden kaçıp doğada yaşamaya başlayan, enteresan bir kişiliğe sahip yazar Puff'un gençliğini canlandırır. 2002 yılında, yine bir TV filminde, "Cadet Kelly"de, bu kez başroldedir. Ancak 2002, Hilary'nin yine "Lizzie Mcguire" üzerinden farklı bir alana açıldığı bir yıl olarak akıllarda kalacaktır. Disney Records'un yayınladığı dizi soundtrack'inde seslendirdiği 'I Can't Wait' adlı parça, radyoların tekrar tekrar çaldığı şarkılardan biri olur. Bunun üzerine gaza gelen Disney, Hilary'nin seslendirdiği parçaların da yer aldığı Noel şarkıları albümünü çıkarma işine hız verir. Sahne, televizyon ve sinemanın yanına bir de müzik piyasası eklenmiştir artık, Hilary popüler olabileceği her alana girmekten geri durmamakta, her sahada at koşturma isteğinin gizlememektedir.



    Tüm bu çok yönlü popülerliğine rağmen, tam bir starlet imajına kavuşması geçtiğimiz yılda, 2003'te gerçekleşir. "The Lizzie Mcguire"ın beyazperdeye taşınması ününü daha geniş bir alana taşır genç yıldızın. Filmde canlandırdığı Lizzie kararakterinin bir pop starla karıştırılması ve şarkı söylemek zorunda kalması, sadece filmin değil gerçek yaşamının akışını da değiştirir. Hilary'nin seslendirdiği ve filmin tema şarkısı olan 'So Why Not' MTV tarafından fark edilince, Lizzie'nin şarkıcılık kariyeri de rayına oturmuş olur. Tabii ilk göz ağrısı olan oyunculuktan kolay kolay vazgeçmeye niyeti yoktur Hilary'nin. Ülkemizde vizyona girmeyen "Agent Cody Banks"te ajanımız Cody'nin mafyayla ilişkisi olan babasına ulaşmak için ilişki kurduğu Natalie Connors'u canlandırır; hemen ardından bu hafta vizyonda izleyeceğimiz "Sürüsüne Bereket" filminde Steve Martin gibi usta bir komedyenle çalışma fırsatı bulur. Ama onun asıl "kendimi buldum" dediği olay 2003'ün Ağustos'unda hit olan 'So Yesterday' adlı parçasının da yer aldığı 'Metamorphosis' adlı albümünün çıkmasıyla gerçekleşir. Bu albüme, kendisi gibi bir aktris ve de şarkıcı olan, Inventing Venus adlı bir müzik grubunda müzik yapan ablası Haylie Duff'ın bestelediği parçaları da alır. Hilary artık iyiden iyiye Jennifer Lopez'in yoluna girmiş, dört kulvarda yıldızlığa aday bir isim haline gelmiştir.
    Nitekim şu anda ikisi post-prodüksiyon ("A Cindrella Story" ve "Heart of Summer"), ikisi de hazırlık aşamasında ("The Perfect Man" ve "Outward Blonde") olan 4 yeni projede başrolde yer alarak, 2004 ve 2005 yılında beyazperdeye yansıyacak olması, Hilary'nin adının günden güne daha sık karşımıza çıkacağını gösteriyor. Ne diyelim, daha on dokuz. Önümüzde yıllar var.
    selin89
    selin89
    Harcıalem Fan
    Harcıalem Fan


    Mesaj Sayısı : 19
    Kayıt tarihi : 09/01/08

    hilary duff Empty Geri: hilary duff

    Mesaj tarafından selin89 Çarş. Ocak 09, 2008 3:23 pm

    çok seviyorumm kendisini

      Forum Saati Salı Mayıs 14, 2024 9:56 pm