Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

2 posters

    şiirler

    ilker&gripin hastası
    ilker&gripin hastası
    V.I.P konuk
    V.I.P konuk


    Mesaj Sayısı : 78
    Nerden : istanbul
    Kayıt tarihi : 25/12/07

    şiirler Empty şiirler

    Mesaj tarafından ilker&gripin hastası Cuma Ara. 28, 2007 7:55 pm

    beğendiğiniz şiirleri burada bizlerle paylaşbilirsiniz...



    beğendiğim şiir:::
    Ben Sana Mecburum



    ben sana mecburum bilemezsin
    adını mıh gibi aklımda tutuyorum
    büyüdükçe büyüyor gözlerin
    ben sana mecburum bilemezsin
    içimi seninle ısıtıyorum

    ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
    bu şehir o eski istanbul mudur?
    karanlıkta bulutlar parçalanıyor
    sokak lambaları birden yanıyor
    kaldırımlarda yağmur kokusu
    ben sana mecburum sen yoksun

    sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
    insan bir akşam üstü ansızın yorulur
    tutsak ustura ağzında yaşamaktan
    kimi zaman ellerini kırar tutkusu
    birkaç hayat çıkarır yaşamasından
    hangi kapıyı çalsa kimi zaman
    arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

    fatih'te yoksul bir gramafon çalıyor
    eski zamanlardan bir cuma çalıyor
    durup köşe başında deliksiz dinlesem
    sana kullanılmamış bir gök getirsem
    haftalar ellerimde ufalanıyor
    ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
    ben sana mecburum sen yoksun

    belki haziranda mavi benekli çocuksun
    ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
    bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
    belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun
    bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
    belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
    kötü rüzgâr saçlarını götürüyor

    ne vakit bir yaşamak düşünsem
    bu kurtlar sofrasında belki zor
    ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    ne vakit bir yaşamak düşünsem
    sus deyip adınla başlıyorum
    içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
    hayır başka türlü olmayacak
    ben sana mecburum bilemezsin..
    .

    Attila İlhan


    Ve ikincisi.....

    Konuşsam Sesslik/ Gitsem Ayrılık

    resmin rehindir gurbetimde
    gurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasaba
    ve senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin

    alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sana
    sar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığına
    konuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana...

    ve akşam, bir kez daha
    saçlarını topla ve dağıt sesini rüzgârlara
    “bir of çeksen karşıki dağlar yıkılır”

    çekmiyorsun!

    akarsuları imrendiren yüzün de
    sabahçı kahveler de biliyor
    görüşmeyeli yorgunum
    yıkık kentler kanadı sevinçlerimle
    görüşmeyeli ya sen nasılsın
    adım, adresim durur mu defterinde?
    şimdi siirt'te koyun kokulu bir gecedeyim
    beynimde iklimsiz papatyalar
    ve kuşatılmış bir akşam duruyor penceremde

    sokakların gün batınca neden boşaldığını
    ve yüreğimin neden kabardığını bilmiyorum
    konuşsam: sessizlik/gitsem: ayrılık

    sonra kıpırtısız yasladım göğsümü boğulmuş güne
    al bu çağrıları sulara göm, o uzak sulara
    gurbetini rehnetme özlemimde…

    Yılmaz Odabaşı
    ordinary barbarian
    ordinary barbarian
    Webmaster
    Webmaster


    Mesaj Sayısı : 72
    Yaş : 38
    Nerden : izmir/karşıyaka
    Kayıt tarihi : 25/12/07

    şiirler Empty Geri: şiirler

    Mesaj tarafından ordinary barbarian Cuma Ocak 04, 2008 4:30 pm

    benimkide bu : Smile

    DESEM Kİ

    Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
    Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
    Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
    Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
    Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
    Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
    Sende tattım yemişlerin cümlesini.

    Desem ki sen benim için,
    Hava kadar lazım,
    Ekmek kadar mübarek,
    Su gibi aziz bir şeysin;
    Nimettensin, nimettensin!
    Desem ki...
    İnan bana sevgilim inan,
    Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
    Ve soframda en eski şarap.
    Ben sende yaşıyorum,
    Sen bende hüküm sürmektesin.
    Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
    Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
    Günlerden sonra bir gün,
    Şayet sesimi farkedemezsen,
    Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
    Bil ki ölmüşüm.
    Fakat yine üzülme, müsterih ol;
    Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
    Ve neden sonra
    Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
    Hatırla ki mahşer günüdür
    Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.

    Cahit Sıtkı TARANCI

      Forum Saati Salı Mayıs 14, 2024 5:20 pm